6 Şubat 2012 Pazartesi

ARALIK AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 3

 
KİTABIN ADI
Hürriyet Kahramanı
Resneli Niyazi Hatıratı
(Hatırat-ı Niyazi)
KİTABIN YAZARI
Ord Prof İsmail Hakkı Uzunçarşılı
KİTABIN ÇEVİRMENİ
-
KİTABIN YAYINEVİ
Örgün Yayınevi
KİTABIN BASKI YILI
2003
KİTABIN BASKI SAYISI
1. Baskı
KİTABIN SAYFA SAYISI
386  sayfa
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
9,5/10 (Az sayıda dizgi hatası var)
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
10/10 



YORUM:
Tarihimizin adı çok duyulan, ancak yaşam öyküsü ve yaptıkları çok az bilinen kahramanlarından Resneli Niyazi Bey’in gerçek anılarına dayalı hatıratı bu kitabın konusu.
Niyazi Bey, dönemin yetiştirdiği çok sayıda yurtsever kahramanlarından öndegelenler arasında yer alır. 1908 yılına gelindiğinde, 33 yıllık 2. Abdülhamit istibdatından yılanlar, İttihat ve Terakki’nin özellikle Trakya illerinde gelişen örgütlenmesi, beklenen patlamayı Niyazi Bey ile bulur. Avrupa’da gelişen hürriyetçi ve milliyetçi fikirler Osmanlı devletini de sarmaya ve sarsmaya başlamaktadır. Henüz Türk aydınlarında milliyetçilik yeşermemiş, devletin ancak istibdattan kurtularak, tüm halklara özgür ve demokratik yaşam biçimi sağlanarak çözülebileceğine inanılmaktadır. İşte ateşli yurtsever Türk aydınlarından Niyazi Bey, istibdatın kaldırılıp hürriyet ilan edilmesini sağlamak amacıyla çok güvendiği 200 adamıyla dağa çıkar. 3 Temmuz 1908 (20 Haziran 1324)’de başlayan bu isyan 21 günün sonunda 23 Temmuz 1908’de Hürriyetin ilanı ve 2. Meşrutiyete geçilmesiyle sona erer.
Niyazi Bey’in isyan hareketinde günü gününe tuttuğu notlar, dağa çıkış hazırlıkları, çıkış, isyanı bastırmaya gelen Şemsi Paşa’nın İttihat ve Terakki fedaileri tarafından öldürülmesi, Niyazi Bey’in dağda, özellikle Bulgar ve Rum köylerindeki hareketin anlatılması ve halkın parti etrafında örgütlenmesinin sağlanması yolundaki hareketleri, bu yakın tarihimizin en az bilinen noktalarına ışık tutuyor.
Değerli hocamızın titiz bir çalışma ile derlediği hatıratın Osmanlıca tıpkı basımı da kitabın devamında yer alıyor.
Türk gençleri açısından, tarihini bilmemek mazeret değildir…

Resneli Niyazi Bey veya Ahmet Niyazi Bey 1873 yılında bugün Makedonya sınırları içerisinde kalan Manastır yakınlarındaki Resne kasabasında doğmuştur. Bu nedenle Resneli Niyazi Bey olarak anılır. İttihat ve Terakki'nin önde gelen isimlerinden olup II. Meşrutiyet'in ilanına yol açan ayaklanmanın lideri olarak ve 1897 deki Türk-Yunan savaşındaki başarılarından dolayı ün yaptı. II. Abdülhamit’in Meşrutiyeti ilan etmek zorunda kalmasından sonra döndüğü Selanik’te “Hürriyet kahramanı” olarak karşılandı.
17 Nisan 1913'te Arnavutluk'un Avlonya limanında İstanbul'a gitmek üzereyken İttihat ve Terakki Fırkası'nın kendisine gönderdiği koruması tarafından öldürüldü.
Hem Meşrutiyet hem de 31 Mart sırasında İstanbul’a gelen kuvvetlerin içerisinde Niyazi Bey en önde gidenler arasındaydı. Başındaki şapkanın üzerinde “Vatan Fedaisi” yazmaktaydı. Türk-Yunan savasında gösterdiği başarı ve esir aldığı Rum askerlerinden dolayı kendisine “padişah yaverliği” unvanı verilmek istenmiş ancak kendisi, kazaskerin 13 yaşındaki oğluna da aynı unvan verilmesi üzerine bunu reddetmiştir.
1913 yılı Nisan ayının 29’unda Arnavutluk’un Avlonya limanına 8 kişi geldi. Sivil giyimliydiler. İstanbul’a kalkacak vapuru bekliyorlardı. İçlerinden biri bilet almaya gitmişti. Tam bu sırada üç el silah patladığı duyuldu. İki kişi yere yuvarlandı. Birkaç el daha ateş edildiği görüldü. Herkes kaçışmıştı. Orada bulunanlar, kırçıllı bir paltonun içindeki sivil giyimli şahsı zar zor tanıdılar. Bu, Resneli Niyazi Bey idi.
Öldürülme sebebinin karanlıkta kalmış ve kendi koruması tarafından vurulmuş olması nedeniyle kendisine atfedilen "Ne şehittir ne de gazi, pisi pisine gitti Niyazi" deyimi Türk milletinin hafızasına kazınmıştır.
(Kaynak: Vikipedi)

2 yorum:

  1. güzel bir kitapmış sayenizde haberimiz oluyor işte.teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili Şeniz,
      Fırsat bulursanız okumanız dileğiyle.

      Sil