8 Mayıs 2013 Çarşamba

KADINLAR EN ÇOK HANGİ "ÖNYARGILAR"A BOZULUYORLAR

-Bir "Hafta Sonu Muhabbeti" olarak okunması ricasıyla.- 
Bura eczahanelerinde dağıtılan "Çocuk ve Aile" adlı bir sağlık dergisi var.

Derginin dün eczahaneden aldığım son sayısında; Alman "Allensbach Demoskopi Enistitüsü" 16 yaşının üstündeki bayanlar arasında yaptığı bir anketin sonuçlarını "Büyük Aile Raporu" başlığı ile yayınlamış, dergi de bu rapordan bir bölümü özetleyerek; "Kadınlar en çok bu önyargılara kızıyorlar" başlığıyla vermiş.

Buna göre "Kadının yeri ocak başıdır / mutfaktır" önyargısına katılımcı kadınların yüzde 55'i "çok kızıyorlarmış";yüzde 44'ü de "Kadınların kötü sürücü oldukları"nın söylenmesine..

"Kadınların kötü yöneticiler olduğu"na yüzde 33'ünün tepesi atarken; "gevezedirler, sır tutamazlar"a yüzde 27; "genellikle hırçın, keçi gibi inatçı"oldukları söylendiğinde yüzde 20'sinin asabı bozuluyor; yüzde 10'u da "Kadınların hiç bir zaman giyecekleri yoktur, dolapları ağzına kadar dolu olsa da" denildiğinde sinirleniyorlarmış...

* * *

Bilmem bizde de benzeri bir araştırma/soruşturmaca/anket her neyse yapılmış mıdır?

Sayıları karşılaştırmanın ilginç olacağını düşünüyorum. Yok öyle "bozulan sayısı biz de azdır; bizimkiler daha çok sineye çekerler"den öte tam tersine, batılı hanımları her bakımdan "özgür, "bilinçli" "aydınlanmış" "kurtarılmış örnek alan" olarak görenlerimizin aleyhine olacağını düşünüyorum; en azından sonucun öyle "geceyle gündüz" kadar farklı olacağını sanmıyorum.

* * *
Ben yukarıdaki yüzdeleri bir de tersinden okuyayım dedim; çıkan sonuçlar "Alman kadınları"açısından bana göre "düz veriler"den daha şaşırtıcı ya da daha "sensasyonel" çıktı.
Şimdi yukarıdaki verileri tersinden değerlendirdiğimizde: Alman kadınlarının yüzde 45'nin "kadının yeri mutfaktır"a pek karşı olmadıkları anlaşılıyor; yüzde 56'sı ise "kötü araba kullandıklarını" kabul eder gözüküyorlar. 

"Kötü yönetici" olduklarını yüzde 67'si; "ağızlarında bakla ıslanmadığı"nı da yüzde 73'ü onaylıyor gibi.

Hele hele yüzde 80'nin "keçi gibi inatçı ve hırçın oldukları"na "çok kızmamalarını" bilinçli bir itiraf veya utangaç bir kabullenme mi yoksa "bilinç altına itelenmiş gerçeklerin dışa vurumu" olarak mı değerlendirmeli bilemiyorum.

Ve de tam yüzde 90'ının "Gardroplarının dolu olmasına" rağmen yine de "doğru dürüst giyecek neyim var " türünden bir sitemin varlığını kabul ettiklerini; soruları çarpılarken yanıtlarını "şeytanımsı" bir tebessümle çarpılamalarını gözümün önüne getirip gülebiliyorum....

* * *
Yazıyı yazıp bitirdikten sonra aklıma geldi, "bir de şunun aslını bulup bir bakayım hele" dedim; oohhooo hanımların çok kızdığı daha neler varmış neler; dergi nedense onlara pek itibar etmemiş.

Onları da aşağıya çevirerek ekliyorum; sonuçları tersinden okumak ise sizlere düşüyor: 

* Kadınlar nasıl olsa çocuk sahibi olacaklarından iyi bir eğitim almaları gerekmez; % 49
* erkekler kadınlardan akıllıdır; % 45
* kadınlar erkeklerin sırtından güzel bir yaşam elde ederler; % 39
* kadınlar teknikten anlamazlar; % 23
* kadınlar çekiciliklerini acımasızca kullanarak kendilerine menfaat sağlarla;r % 22
* kadınlar gereksiz yere çok para harcarlar; % 21
* kadınlar "Kısrak Dişli"dirler başka kadınların başarılı olmasını istemezler; % 18
* kadınlar rasyonal ussal davranamazlar daha çok duygularına göre hareket ederler; % 7


* * *
Ve kadınların alttan alta şikayetlerini; eğitimlerine, ücretlerine konulan ipotekleri, kariyerlerine çıkarılan engelleri düşündüğümde de aklıma bir özlü söz geliyor; 
"Tanrı insanlara kötülük etmez, insan insanın kurdudur".. 
Tabii siz bunu "kadın kadının kurdudur" olarak da değerlendirebilirsiniz. 

Esen kalınız.
Aydoğan KEKEVİ 17.12.11

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder