25 Nisan 2014 Cuma

NİSAN AYINDA BU KİTABI OKUDUM - 6


KİTABIN ADI
Bizans Kısa Kronikleri (Chronica Byzantia Breviora)
KİTABIN YAZARI
Şahin Kılıç
KİTABIN ÇEVİRMENİ
-
KİTABIN YAYINEVİ
İthaki Yayınevi
KİTABIN BASKI YILI
2013
KİTABIN BASKI SAYISI
1.Baskı
KİTABIN SAYFA SAYISI
285  syf
KİTABIN DİZGİ/BASKI KALİTESİ
10/10
KİTABIN YAZIM-DİL KALİTESİ
10/10 
KİTABIN EDEBİ/SANATSAL/TARİHSEL DEĞERİ
10/10 



Tarih yazımının değişik metotları vardır. Bazı önemli savaş ve olayların anlatıldığı metinler olabileceği gibi, daha derinlemesine ve toplumsal yönü olan, halkların, sınıfların bazen de sistemlerin anlatıldığı metinlerdir. Bazen de “vakanüvis” dediğimiz, daha çok yaşadığı toplumda egemenin başarılarının ve yaptıklarının abartılarak anlatıldığı metinler vardır. Tarih yazıcılığının içinde bir de “kronikler” vardır.

Türklerin Anadolu’ya girmesinden itibaren, Anadolu’nun eski yerleşiklerinden olan Bizans toplumu da geçen zaman içerisinde Türk olgusunu algılamaya başladı. Türklerin savaşları, sultanların başa geçmeleri ve fetihler Bizans toplumunda da etkiler yaratmaya başladı. Eskiden beri yazan ve üreten bir toplum olan Bizans elbette bu ilişkileri bir şekilde kayda geçirecekti. Anna Komnena, Doukas, Mihael Pelleos, Niketas Koniates ve Prokopius hemen akla gelen ve çok değerli tarih metinleri yazan tarihçilerdir.

Kronik, detaya girmeden olayların kısa bir özetini veren metinlerdir. Elbette çok değişik biçimde kronikler yazılabilir ve yazılmakta. Ancak, kroniklerin genellikle yazarları bilinmez. Büyük bir kısmı, elyazmalarının sayfa boşluklarına ya da ön ve arkadaki boş sayfalara alınan tarih notlarından oluşur. Büyük bir kısmının yazarının manastır keşişleri olduğu tahmin edilmektedir.

Bizans kronikleri üzerine dünya çapında uzman ve üç ciltlik eseriyle konusunda en önemli kaynak yazar olan P. Schreiner’e göre, Türk tarihine atıf yapan 120 kadar Bizans kroniği bulunmakta. Schreiner’in bir kroniğin nasıl olması gerektiği konusunda belli kıstasları bulunmakta. Örneğin bir el yazmasındaki tek bir not tek başına kronik sayılmaz. Mutlaka birden fazla tarih notunu içermesi gerekir.

Değerli tarihçi Şahin Kılıç, kısa Bizans Kroniklerini bize tanıtmak için büyük bir kısmını tercüme ederek bu kitapta bir araya getirmiş. Kronikler 1771’e kadar uzanmasına rağman çoğunluğu 16. Yüzyılın ortalarında sona ermekte. Bizans kroniklerinde zaman zaman isim ve tarih hataları da bulunmakla birlikte, özellikle Türklere bakış açıları isimlendirmeleri, sultanların isimleri ve bazı çok ilginç notlara sahip olan kronikler aslında çok değerli bilgiler veriyor. Örneğin kroniklerde 2 farklı tarih atılıyor. Birincisi hristiyanlık inancına göre yaratılıştan itibaren (Başlangıcı MÖ yaklaşık 4004 kabul ediliyor) geçen yıllar ile ikinci olarak indüksiyona göre tarih veriliyor. (İndüksiyon ise 1 Eylül’de başlayan vergi yılı olup, İmparator Diocletianus 5 dönemlik indüksiyon süreleri belirlemişken, Konstantin’den itibaren 15 dönemlik indüksiyon süreleri hesaplanmakta) Şahin Kılıç tercümelerinde tümünün sürelerini miladi tarihe çevirmiş.

Tarihten keyif alanların çok zevkle okuyabilecekleri bir kitap. Aynı zamanda Bizans toplumunun Türklere bakış açısını öğrenmek isteyenler için değerli bir kaynak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder