24 Haziran 2014 Salı

ONLARI UNUTMAYIN - 33

Yazı dizimizde bu kez daha yakın tarihimizden bir kahramanımız yer alıyor. Ne yazık ki sağlığında yeterince tanıtılmayan ve her zaman olduğu gibi anısı kaybolmaya ve unutulmaya terk edilen bir kahramanımızı anlatmak ve unutturmamak göreviyle hikayesini sunuyorum;
KENAN ÇOYGUN: BİR KIBRIS KAHRAMANI
 
AŞAĞIDAKİ YAZI:
http://altayli.eu5.org/news.php?readmore=78
SİTESİNDEN ALINMIŞTIR...



Kod Adı: BOZKURT

Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Yunanistan'a bağlamak amacıyla Rumların 1958 yılında Türklere karşı başlattıkları baskı, yıldırma ve yok etme politikalarına karşı o zamanki Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti, Dışişleri Bakanlığı aracılıyla Kıbrıslı Türkleri korumak, Rum çetelerine karşı kendilerine yeterli korumayı sağlamaları için bir çalışma başlatır.
Birimin başına Em.Gen. Daniş Karabelen, Ankara'daki birime Bnb. İsmail Tansu, Kıbrıs'taki göreve Yzb. Rıza Vuruşkan getirilir.
Rıza bey Ada’ya İş Bankası’nı teftiş için gönderilir. Adı, Ali Conan'dır, görevi TMT Başkanı; (BAYRAKTARDIR) Yeraltı eğitim çalışmaları başlatılır. Türkiye'ye özel birimler şeklinde gelinerek kamplarda eğitilirler. Bu arada baskılar, yıldırmalar artar. Buna karşı Türkiye'den TMT'ye gizli silah sevkiyatı  başlar.

Türk gemicileri Kemal Sadıkoğlu, Muhittin Topçuoğlu ve Kıbrıslı TMT üyeleri gizli gizli Ada’ya silah taşırlar. TMT üyelerinden Arı gurubu adı altında adaya 7. defa silah taşırken Asaf Elmas, Hikmet Rıdvan şehit olurlar, bu arada beş bin mücahit silahlanır.
 Yine 1959 yılında Elma adlı tekne silah taşırken İngiliz savaş gemilerince yakalanır. Ankara’dan emir, “Derhal tekneyi batırın” olur. Asb. Bçvş. Ali Levent, 
Emredersiniz. VATAN SAĞOLSUN TMT VAROLSUN!". Son Sözü Olur.

Sene 1960; Türkiye’de ihtilal olur. İki yıl Kıbrıs unutulur gibi görülür. Ama Kıbrıs’a yeni bir Bayraktar atanır. Kıbrıs Lefkoşa Büyükelçiliği İdari Ateşesi olarak gönderilen KENAN ÇOYGUN, Kıbrıs’a TMT'nin başına geçmesi için gönderilmiştir; Kemal Coşkun olarak bilinir, kod adı, BOZKURT’TUR.

Ada’ya gelen Kenan Çoygun Lefkoşe'nin Rum kesimine yerleşir, EOKA lideri Grivas’ı 6 ay kadar adım adım takip eder. Sonra eşini ve küçük oğlunu Kıbrıs’a getirir, diğer iki çocuğunu Türkiye’de bırakır. 5 yıl içinde de hiç Türkiye'ye dönmez. Çocuklarını da göremez, silah arkadaşları onlara yardımcı olurlar. Kıbrıs'ta Denktaş'la karşılaşır. Ondan güvendiği arkadaşlarının isimlerini ister. Sene, 1963 olmuştur. Rum bölgesindeki Bayraktar Camii, Pertev Paşa Türbesi, Ömeriye Camii ikinci defa saldırıya uğrar. Ekim 1963’de KARPAZ bölgesinde toplanan EOKA Cemiyeti, Cumhuriyeti yıkıp ilhakı gerçekleştirmeğe karar verir. Aralık ayında da Lefkoşe Türk Lisesi Rum polisler tarafından basılır, Türk öğrenciler yaralanır. 1963 Noeli “Kanlı Noel” olarak anılacaktır. Rumlar, Başkent Lefkoşe'ye sahip olunca, Kıbrıs'a hakim olacaklarını sanırlar. Kaymaklı kasabasını alıp Lefkoşe'ye giden yolu kesmek isterler. EOKA'nın başına NİKOS SAMPSON gelmiştir. TMT teşkilatı olası saldırıya karşı hazırdır. Oradaki Türkleri güvenli yerlere yerleştirirler.

Bu dönemde BAYRAKTAR Kenan Çoygun artık ortaya çıkmaya başlar. Ada’yı 24 saatte alacaklarını sanan Rumlar, şanlı direniş karşısında şaşırır kalırlar. Fakat Türk kesiminin de artık güçleri kalmamıştır.

Bayraktar BOZKURT (Kenan Çoygun) son çare Ankara'yı arar. 
 “Eğer yardım gelmezse, haklı bir nedeni olacağını düşüneceğiz. VATAN SAĞOLSUN” mesajını çeker. 
 Türkiye Milletçe sizlerle beraber. Dayanın. Jetlerimiz yolda” cevabını alır. Türk jetleri semada görülür. Tek mermi atmadan Rumlar baskını sona erdirirler.

Kenan Çoygun, inanç, cesaret, kararlılıkla en kanlı saldırıya son anına kadar karşı koyar ve gereğini en güzel bir şekilde anlatır ve yaptırır.

Lefkoşe, Küçük Kaymaklı, Arpalık, Yeni Şehir bölgelerinde, Erenköy'de, Baf’ta, Beşparmak dağlarında, Mücahitlerin kahramanlıkları Kenan Çoygun'un savaş kabiliyeti, bizzat katıldığı çatışmalarda gösterdiği başarılar, bu işin kahramanlığını aşmıştır. O gün Kenan Çoygun olmasaydı, Kıbrıs'tan Girit gibi söz eder olabilirdik.

Kenan Çoygun bunları yapabilmek için Rum tarafına özel yetiştirilmiş insanları erzak almak için gönderir. Rumlar, “Bizimkiler sizleri basıp taciz etmişler” derler. Türkler de, “Biz duymadık, balodaydık” diye cevap verirler. Erzak almaya giden kişi 100 ekmek alacaksa 200-250 ekmek aldırır. “Bizim oralara dağlardan adamlar gelip ekmek alıp gidiyor” diye söyletirdi. Bunlar Türk askeriymiş” dedirterek Rumları baskı altında tutardı.

23 Aralık Lefkoşe’de Rum polisi yoldan geçen Türklere ateş etmiş, bir Türk öldürülmüştü. Ancak bu sırada 3 kişilik TMT Mücahit Timi çok büyük bir cesaretle ateş ederek bir kaçını yaralamıştı. Rumlar hiç bir şey yapamamışlardı.

Kenan Çoygun saklanan silahları dağıtmak için Ankara'dan haber bekliyordu. İzin gelmemişti. Divanı harbi göze alarak, saklı yerlerden silahları çıkarıp dağıttı.
Kenan Çoygun silahların bir kısmını Kıbrıs TÜRK Alayı’nda saklamıştı. TÜRK kesimi kuşatma altında olduğu için onları da alıp dağıtmak istiyordu. Ancak TÜRK alayı Rum birlikleri tarafından çevrili idi. Tek çare Türk Büyükelçisi’ni ikna edip, resmi araba ile bunları çıkarmak idi. TMT lideri Bayraktar BOZKURT Kenan Çoygun bunu Elçi’ye nazik bir şekilde anlattı. Elçi karşı çıktı, bir kaç defa denedi, yine karşı çıktı. Sonunda silahı Elçi’nin kafasına dayadı, “Yapıyor musun, yapmıyor musun?” diye sordu! Sonunda Elçi razı olmuştu. Büyük badireler atlatılarak görev başarıldı. Kenan Çoygun az kişiyle mücadelenin zorluğunu biliyordu. Türk alayındaki genç Türk askerlerini zaman zaman irtibat kurarak TMT mücahitlerinin yanına katar, görev yaptırırdı. Sonra da kimseye fark ettirmeden onları birliklerine geri gönderirdi. Bu çok büyük risk almalar, korku ve güven veren hareketlerdir. Ancak bir lider, Bayraktar, bir BOZKURT bunları yapabilirdi. 1965 yılı Mart ayına gelindiğinde yedi bin  BM Barış gücü askeri Ada’ya yerleşmiştir.

Kenan Çoygun bir gün TMT Teşkilat arkadaşlarını, bir bölükte toplantıya çağırır. Bir bakarlar elinde sazı ile Kenan Çoygun içeri girer. Tek tek herkesten bilgi aldıktan sonra, “Haydi, efeler!” diye seslenir, sazını çalmaya başlar. Sonra döne döne harika bir şekilde SARI ZEYBEK oynar, herkesi etkiler. “Hiç moralinizi bozmayın, biz haklıyız ve kazanacağız” diyerek gelenleri tek tek uğurlar.

1964 Ocak ayında Türkler Devlet dairelerinden, bakanlıklardan atılmıştı. Dr. Fazıl Küçük başkanlığında bir genel komite kurulur. Kenan Çoygun burayı, bir devletin fonksiyonlarını yapacak şekilde örgütler ve çalışır hale getirir. Kenan Çoygun bunu yaparken Kıbrıs Türkü'nün büyük küçük, genç yaşlı, kadın erkek bu mücadelenin içinde olması için herkesin derdiyle, işiyle aşıyla uğraşmıştır. 

Kıbrıs Türkü’nün moral motivasyonu için bir radyo kurulmasını düşünür. Bayrak Radyosu’nu kurar. 1965 yılında 19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR  Bayramı’nı, bütün zorluklara rağmen, YUSUF KAPTAN Stadı’nda kutlar. Bu bayram Rum tarafına, “Enosis’e ulaşamayacaksınız” mesajı olur.
Yıl, 1967. Ortaklık anlaşmalarla düzelecek diye Kenan Çoygun geri çağrılır. Bütün Kıbrıs ayağa kalkar. Onlar Kenan Çoygun'u Kıbrıs’ın Paşası olarak bilirler.

 
BM Barış Gücü Kenan Çoygun’un Kıbrıs’tan ayrılması için, Kıbrıs Rum kesiminde bulunan Lefkoşa Hava alanına silahsız seyahat etmesini ister. Kenan Çoygun, “Bir Türk subayı silahını asla vermez” der. “Rum polisi veya askeri beni durdurup yoklamaya kalkarsa silahımı çekip vururum” der ve silahını vermez. BM Barış Gücü onu Rumlarla muhatap etmeden uçağa kadar götürür.
TMT Bayraktarı BOZKURT KENAN ÇOYGUN artık Türkiye’dedir.
1973 yılında Tuğgeneral rütbesiyle emekli olur. 12 Ekim 2005 yılında vefat eder.

 Kahramanın anısı önünde saygıyla eğilerek

 Halûk Tarcan (CNRS-Paris)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder