22 Şubat 2017 Çarşamba

“SALINCAK” – JEAN HONORE FRAGONARD

1732-1806 arasında yaşamış Fransız ressam Jean-Honore Fragonard, Eserlerinde güncel temaları işlemiş olup örtülü erotizm, toplumsal düzende çarpıklıklar ve anın atmosferini yansıtmıştır. Resimlerinde döneminin temel özelliklerini  ve tarihsel sahnelerden çok insanın doğal tarihini resmetmiştir.

En ünlü tablosu "The Swing" olurken Türkçe'de "Salıncak" adıyla bilinmektedir.
35 yaşında iken, Rokoko akımına (Barok akımından sonra çıkmış,aristokrat bir akım; asimetrik tasarımlı, hafif ve eğlenceli konular, neşeli üslubuyla Barok'tan farklılık gösterir) bu büyük eseri verdi.
Orijinal ismi “Les Hasards Heureux de l'Escarpolette” olan 81 x 64.2 cm'lik eser, Londra'daki Wallace Koleksiyonu'nda sergileniyor. 

1806 senesinde, 74'ünde son nefesini veren Jean-Honore Fragonard'ın dehasını ispat ettiği işi olan “The Swing”, bir aşk üçgeninin başrol oyuncusu tarafından, sevgilisi için sipariş edildi. (Hikayesini yazının sonunda anlatacağız)

"Salıncak" ya da "The Swing", neşe içinde salıncakta savrulan bir kadını ana obje olarak yansıtmaktadır.
Rokoko tarzının köpük krem, pembe ve turuncu tonlarındaki elbisesi ve Bergere şapkasıyla bu kadın figürü, salıncakta havalanırken sol ayağındaki süslü ayakkabısı ayağından çıkıyor. Fragonard, ayakkabının kadının ayağından çıktığı, havada kaldığı anı resmetmiş. Kadının yüzündeki kasıntı ve şaşkınlık ifadesi de bu durumu destekliyor.

Bu resim, ilk bakışta ‘salıncakta sallanan bir kadın görüntüsü imiş gibi zannedilse de cinselliğin de bizzat içinde bulunduğu yasak bir aşkı gözler önüne seriyor.  Kadın figürünün dışında iki önemli figür daha bulunurken birisi kadının arkasında eşini sallayan yani kadının kocası olan kişidir. Diğeri ise kadının ön tarafında çalılar arasında gizlenmiş olan kadının aşığıdır. Kadın neşeli şekilde aşığıyla bakışırken, ayakkabısını savurmuş görünürken aşığının da gizli/sinsi dikizlemesine -bacaklarının arasına- izin vermektedir (bir efsane de; o dönemde kadınların kabarık eteğin altına çamaşır giymeyerek erkekleri kendilerine bağladıkları yönündedir).

Ayakkabının fırladığı tarafa baktığımızda bir taş heykel göze çarpıyor. O dönem bazı ormanlık alanlarda bu türden heykellere sık rastlanırdı.

Tabloda masumluğu ve saflığı simgeleyen melek heykelleri, kadının arkasında/ eşinin yanında kalmıştır. Bunun yanı sıra Roma mitolojisindeki Cupid (Latince Cupido: aşk-arzu tanrısı, Eros'tur Yunan mitolojisinde), genellikle neşeli ve hınzır resmedilse de Fragonard ona düşünceli bir ifade yüklemiş.  Erkek çocuk formundaki  Cupid, "sus" işareti yaparak bu gizli ilişkiye atıfta bulunmaktadır. Bu yasak aşkın baş rolündeki genç kadın, umarsız bir edayla ayakkabısını Cupid'e fırlatmış, dalga geçer gibi duruyor. Cupid heykeli yaklaşan ilişkinin habercisi gibi, kızın fırlayan ayakkabısı bekaretin kaybedilmesi ve/veya  bir cinsel ilişki sembolü aynı zamanda.

Tablo anı anlatırken, kadının kıvrımlı elbisesinde ve motiflerde rokoko akımı açıkça yansıtılmaktadır. Tabloda pastel renklerle de desteklenen rokoko, barok tarzının ciddiliğinden uzak durup ince mizah anlayışıyla izleyiciyi selamlamaktadır.

Sol alt tarafa geldiğimizde çalılıkların arasına uzanmış bir genç erkek görüyoruz. Sevgilisini görmek için buraya saklanan bu asilzade beyefendi, kendini sevgilisinin kocasına göstermemek için bu yöntemi seçmiş. Kadının ayakkabısı ayağından çıktığı anda heyecanlı ve biraz şaşkın bir ifade veren genç adam, aynı zamanda yaptığı röntgenle cinselliği çağrıştırıyor. Resimdeki üç figürden yalnızca ikisi; kadınla sevgilisinin bu sırrı bilmesi ve bizim de buna şahitlik etmemiz, Fragonard'ın burjuvazi görüşünü yansıtmakta.

Sağ tarafa geldiğimizdeyse salıncağın iplerini iki eliyle birden tutarak karısını sallayan orta yaşlı bir erkek görüyoruz. Adamın yüzünde, diğer iki figürde olduğu gibi heyecan ve şaşkınlık yok. Yaşça geçkin koca, tüm bu olanlardan habersiz gayet mutlu görünüyor. Bu esnada resimdeki ışığın vuruşunu da görüyoruz. En sağda yer alan kalın ağaç gövdesi ve pembe çiçeklere vuran ışık, ağaçların yaprakları arasından yansıyan güneş ışınlarıdır.

Fragonard'ın bu güçlü eserini daha da anlamlı kılan mitolojik heykeller, sağdaki koca figürümüzün yanında da yer alıyor. Burada gördüğünüz iki erkek çocuk formundaki heykeller, Kerubi melekleridir. Havva'nın yönlendirişiyle yasak meyveyi koparan Adem'in Havva ile beraber Cennet'ten kovulduktan sonra Hayat Ağacı'nı korumakla yükümlü olan bu melekler, Tanrı'ya en yakın meleklerdir. Kerubi meleklerinin aldatıldığından bihaber eş figürüne yakın duruşu (neredeyse yan yana oturuyorlar), Fragonard'ın bu yasak aşkı onaylamadığının bir ifadesi olabilir mi?

Sanki her bir yaprağı dantel oyası gibi detaylı olan yapraklar ve çiçekler, Rokoko'nun vazgeçilmez öğelerinden.

Drama ve şarkı sözleri yazan Charles Colle önce Gabriel  François Doyen’e gelerek bu resmi yaptırmak isteyen birinden bahsetmiş , Doyen reddetmiş ve Fragonard’a yönlendirmiş. Resmi yaptırmak isteyen kişinin ünlü çapkın Baron de Saint-Julien olduğu düşünülmüş. Resmi yaptırmak isteyen kişi, salıncakta sallanan  sevgilisinin  bir piskopos tarafından sallanmasını istemiş, Fragonard bunu daha sonra yaşlı bir adam olarak değiştirmiş. Bu yaşlı adam kızın kocası da olabilir. Bu durumda elini dudaklarına götürmüş Cupid ve endişeli Cherubiler daha bir anlam kazanıyor galiba…
FAYDALANILAN KAYNAKLAR:



2 yorum:

  1. Bilmediğimiz ne kadar çok sanatçı var. Katkınızdan
    dolayı çok teşekkür ederiz..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Beğenmenize sevindim. Sevgi ve en derin saygılarımla.

      Sil